Söylene Söylene Değişmiş

“Çâr-yek ekmek rica edebilir miyim?” Çâr-yek? Kelimeler insanlar gibi. Çağları aşa aşa, aşına aşına geçiyorlar dünya ufkundan. Bu yazıda ufkumuzdan geçecek olan kelime, çeyrek.

Türkçe, İslam’ın kabulünü takip eden yıllarda Arapçadan ve Farsçadan epey etkilenmiş, hepimizin malumu. Farsçanın özellikle dönem edebiyatında etkin bir dil olması, Türk edebiyatının payına koca bir dilim pasta olarak düşmüş gözüküyor. Koca bir dilim demeyelim ”çeyrek” dilim diyelim bari de konu bağlamına uygun düşsün. Yoksa aslı, koca dilim. Türkçeden de epey kelimeyi Farslar transfer etmiş ama. Ee Anadolu’nun kara gözlü kelimelerini kim sevmez? Kelimeler tüy gibi malum, yetmiş iki milleti dolaşmakta mahirdirler.

Çeyrek kelimesi dilimize yukarıdaki girizgâhtan da anlayacağınız üzere Farsçadan girmiştir. Çâr-yak olarak Farsçada yer alan kelime, dörtte bir anlamına gelir. Göçüşme neticesinde çeyrek şeklini alan kelimeyi bağrımıza basmışız gitmiş.

“Çâr”ı irdeleyecek olursak, “Çehâr-ı Yâr-ı Güzîn” derken karşımıza çıkan çehâr kelimesinin bir sonraki ayağı olduğunu görürüz. Dört demektir. Çâr kelimesinin benzeri Slav dillerinde de var. Çatr olarak rastladığımız kelime, Slavcada dört anlamına geliyor. Yek kelimesi ise Farsçada tek anlamına geliyor.

Burada anmamız gereken isimlerden bir tanesi ise hayli ilginç bir çalışmaya imza atmış olan Floransalı Filippo Argenti. Kendisi Osmanlı Türkçesini sistematik olarak ele alan ilk Avrupalı. İlginç bir çalışma olan Regola Del Parlare Turcho (Türkçe Konuşma Kuralları), 16. yüzyıl Osmanlı’sının günlük konuşma diline dair ipuçları da taşıyan bir eser. Çeyrek kelimesi de bu ilginç eserde kendine yer bulabilmiş. Yine Fransız asıllı Doğu dilleri uzmanı olan Meninski’nin 1680 tarihli Thesaurus’unda da çâryek olarak karşımıza çıkıyor kelime.

Çâr-yek döndü dolaştı ve yamacımızda çeyrek olarak beliriverdi. Hâlbuki bize yazması, söylemesi ne kadar kolay. Çeyreğe sormak lazım, bu hâle gelene kadar nice eksildi. Nereleri dolaştı, hangi dillerde ezildi. Kelime de bir nevi buğday değil midir değirmenlerde öğütülen? Değirmen kelimesi, sizin zihninizde neyin karşılığıdır bilemem ama ben ne zaman bu kelimeyi duysam Cahit Zarifoğlu’nun Bir Değirmendir Bu Dünya kitabını hatırlarım. İstemsizce de tamamlayıveririm cümleyi: Bir değirmendir bu dünya, öğütür bir gün bizi. Tıpkı kelimeleri öğüttüğü gibi. Vesselam.