1. “Ömür dediğin…” diye başlayan cümleyi nasıl tamamlarsınız?

Ömür dediğin değirmene benzer. Oradan saçına başına ak düşmeden çıkamazsın. Buğday öğüttüğünü sanmak ise oyalanma sebebidir. Dünyadır, öğüttükçe öğünürsün. Bu yüzden Kuss Bin Sâide’nin Ukaz Panayırı’nda okuduğu şiirdeki o bölüm yıllardır aklımdan gitmez: “Bu yer onları değirmeninde öğüttü…”

2. Hayatınızda olmazsa olmaz dediğiniz üç şey…

Hayatımda olmazsa olmaz, diyebileceğim herhangi bir şey yok. Haşa, sırdır, hikmettir, sual olunmaz. Fakat hayatımda olduğu için şükür sebebi sayacağım üç şey: Ailem, edebiyat, seyahat.

3. Bir koku var sizi çocukluğunuza götüren, o koku nedir?

Taze biçilmiş ot kokusu.

4. Şimdiki mesleğinizi yapmasaydınız ne olmak isterdiniz?

Yönetmen.

5. kitabın/öykünün kahramanı sizi neden çok etkiledi?

Tatar Çölü ve unutulmaz karakter Drago.

Dino Buzzati, Drago karakteri ile ıssız bir kalede peri kortejine takılıp kalanların hikâyesini anlatıyor. Romanda beklemenin, kaderin hikâyesini anlatıyor Buzzati. Edebiyatı beklemenin üzerinden kurguluyor. Hayatın anlamını durmakta buluyor, durup düşünmekte, beklemekte. Bugünlerde durmayı başaramasak dahi biraz yavaşlamaya hepimizin ihtiyacı var.

6. Özlemek deyince aklınıza ilk gelen?

Annem.

7. Hayatınızda “bu benim kırılma noktam” diyebileceğiniz bir ânınız?

Şiar dergisine bir şiir ve bir öykü göndermiştim. İkisi de yayımlanmıştı fakat derginin genel yayın yönetmeni Serap Kadıoğlu “Sen öykü yaz,” demişti. “Anlatma biçimin öyküye daha yatkın.” Öykü yazmaya böyle ikna oldum ve hikâye buralara kadar geldi.

8. Mevsimlerden hangisi?

Yaz. Biraz sonbahar. Kış “yoksun”luğu hatırlatıyor çünkü bana.

9. Tarihte bir olaya şahitlik etme imkânınız olsa hangi olayı seçerdiniz?

Şehrazat hikâyesini anlatırken kapı ardından dinlemek isterdim onu. Tabii bunu söylerken okur olarak sizler Binbir Gece Masalları gerçek mi diye soracaksınız belki? Benim için gerçek. Hatta daha gerçeğine rastlamadım.

10. Kederlendiğinizde yaptığınız şey?

Türkü dinlemek.

11. Hayatta rafa kaldırdıklarınız?

Akademi.

12. Ruhunuzda iz bırakan biri?

Annem ve şimdilerde karım. Galiba biz erkekler, kadınlar tarafından her gün yeniden doğurulmaya alışmışız.

13. En sevmediğiniz özelliğiniz?

Öfkeli oluşum. Edebiyatın dışında güzel durmuyor.

14. Ruhunuz nereli?

Buralı değil ama bilmiyorum nereli. Bilsem koşa koşa giderim.

15. Gözünüzü kapattığınızda duyduğunuz/duymak istediğiniz o ses?

Cirit meydanındaki at ve nal sesleri.

16. Geçerken gördükleriniz…

Yol, bozkır, dağ, coşkun ırmaklar, at, cirit meydanı, kar, kurt…