Gençlik yılları, enerjinin ve merakın doruk noktasına ulaştığı, hayallerin gerçeğe dönüşmeye başladığı bir dönemdir. Bu dönem aynı zamanda bireyin kimliğini ve geleceğini şekillendiren alışkanlıkların temelinin atıldığı bir zaman dilimidir.
Alışkanlıklar, günlük yaşamımızın görünmez mimarlarıdır. Sabah uyandığımızda yüzümüzü yıkamak, dişlerimizi fırçalamak, kahvaltı yapmak gibi basit eylemler bile, alışkanlıklarımızın birer yansımasıdır. Bu rutinler, zihnimizin ve bedenimizin otomatik olarak gerçekleştirdiği davranışlardır. Ancak, alışkanlıklar sadece günlük rutinlerle sınırlı değildir; onlar aynı zamanda hedeflerimize ulaşmamızı sağlayan, başarıya giden yolda attığımız küçük adımlardır. İyi alışkanlıklar, bizi hedeflerimize yaklaştırır, kötü alışkanlıklar ise yolumuzdaki engellerdir.
Alışkanlıkların gücünü ve bu gücün nasıl kontrol edilebileceğini anlamak, gençler için hayati öneme sahiptir. Bu noktada, Charles Duhigg’in Alışkanlıkların Gücü ve James Clear’in Atomik Alışkanlıklar adlı eserleri, bize derinlemesine içgörüler sunar. Duhigg, alışkanlıkların “işaret, rutin ve ödül” döngüsü etrafında şekillendiğini ve bu döngüyü anladığımızda alışkanlıkları nasıl değiştirebileceğimizi anlatır. Örneğin ders çalışmayı alışkanlık hâline getirmek isteyen bir genç, her gün aynı saatte çalışma masasına oturur (işaret), belirli bir süre ders çalışır (rutin) ve sonrasında kendine küçük bir ödül verir (ödül). Bu döngü, zamanla ders çalışmayı doğal bir alışkanlık hâline getirir.
James Clear ise küçük ve sürekli yapılan değişikliklerin, uzun vadede büyük etkiler yaratabileceğini savunur. Clear’e göre her gün yapılan yüzde birlik bir iyileşme, yıl sonunda muazzam bir fark yaratır. Örneğin, her gün sadece 10 dakika kitap okumak, bir yılın sonunda birçok kitap bitirmenizi sağlar. Clear, bu prensibi British Cycling takımının başarısı üzerinden açıklar. Takım, bisikletin her bileşeninde küçük iyileştirmeler yaparak büyük başarılara ulaşmıştır. Aynı prensip, gençlerin de hayatlarında küçük ama sürekli değişikliklerle büyük başarılar elde etmelerini sağlayabilir.
Alışkanlık döngüsünü kullanarak, kötü alışkanlıklardan kurtulup iyi alışkanlıklar edinmek mümkündür. Örneğin her sabah spor yapmayı alışkanlık hâline getirmek isteyen bir genç, spor kıyafetlerini yatmadan önce hazırlayarak (işaret), sabah kalktığında egzersiz yapar (rutin) ve sonrasında kendini taze bir portakal suyu ile ödüllendirir (ödül). Bu basit döngü, zamanla spor yapmayı doğal bir alışkanlık hâline getirir.
Küçük adımlarla başlamak da önemlidir. Büyük hedefler göz korkutucu olabilir, bu yüzden küçük ve ulaşılabilir hedeflerle başlamak en iyisidir. Her gün sadece beş dakika kitap okumak, başlangıç için yeterlidir ve zamanla bu süreyi artırabilirsiniz. Aynı şekilde, ders çalışmak için düzenli bir çalışma alanı oluşturmak, bu alışkanlığı sürdürülebilir kılmak için önemlidir. Düzenli ve dikkat dağıtıcı unsurlardan arındırılmış bir çalışma alanı, odaklanmayı ve verimliliği artırır.
Gençlerin hayatlarında alışkanlıkların ne kadar önemli olduğunu anlamak için günlük yaşamlarında hangi rutinlerin onlara fayda sağlayacağını keşfetmeleri gerekir. Örneğin, sabahları erken kalkmak ve güne enerjik başlamak, gençlerin hem akademik hem de sosyal hayatlarında daha başarılı olmalarını sağlayabilir.
Aynı şekilde, ders çalışma alışkanlığı geliştirmek isteyen bir genç, çalışma alanını düzenleyerek ve dikkat dağıtıcı unsurlardan arındırarak başlayabilir. Her gün belirli bir saatte ders çalışmaya başlamak, bu alışkanlığı pekiştirebilir. Clear, küçük ve sürekli yapılan değişikliklerin önemini vurgular. Her gün sadece 20 dakika ders çalışmak bile uzun vadede büyük bir fark yaratabilir. Bu küçük adımlar, zamanla büyük başarıların temelini oluşturur. Gençlerin bu küçük adımları atarken sabırlı olmaları ve istikrarlı bir şekilde devam etmeleri önemlidir.
Clear’in Atomik Alışkanlıklar kitabında vurguladığı bir diğer önemli nokta, ortamın alışkanlıklar üzerindeki etkisidir. Gençler, çevrelerini hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştıracak şekilde düzenlemelidir. Örneğin ders çalışmak için sessiz ve düzenli bir alan yaratmak, bu alışkanlığı sürdürülebilir kılar. Aynı şekilde, sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmek isteyen bir genç, mutfakta sağlıklı atıştırmalıklar bulundurarak ve abur cuburları ortadan kaldırarak bu hedefine ulaşabilir.
Gençlerin sosyal çevresi de alışkanlıklarını etkileyen önemli bir faktördür. Duhigg, alışkanlıkların sosyal çevre tarafından nasıl şekillendirildiğini ve pekiştirildiğini açıklar. Gençler, pozitif alışkanlıkları destekleyen ve motive eden arkadaş çevreleri oluşturmalıdır. Örneğin spor yapmayı alışkanlık hâline getirmek isteyen bir genç, bu hedefi paylaşan arkadaşlarla birlikte spor yaparak daha kolay motive olabilir. Aynı şekilde, akademik başarıya önem veren bir arkadaş grubu, ders çalışma alışkanlıklarını pekiştirebilir.