Bir Perdeden Diğerine İzdüşümsel Bir İmge: Farha

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte kitlelere ulaşma noktasında hem kolay hem etkin bir rol oynayan sinema, zamanla güçlü devletlerin propaganda aracı hâline dönüşmüştür. Filmde rol alan oyuncuların yetenekleri doğrultusunda iletilmek istenen mesaj, izleyicinin zihninde çok kolay bir şekilde yer edinip izleyicinin duygularını da işgal edebilmektedir. Çünkü sinema ortak bir hafızadır. Sinemada Holokost’un temsiline dair ilk önemli yapıt Alain Resnais’in 1955 yılında çektiği Gece ve Sis (Night and Fog, 1955) filmidir. Ancak film 1956 yılında Cannes Film Festivali’nde gösterildiğinde Almanlar tarafından kabul görmemiş ve protesto edilmiştir. Almanların yüzleşmeye cesaret edemediği film çok fazla ses getirmiştir. Cilt cilt kitapların yapamadığını, beyaz perde dakikalar içinde yapmıştır. Hitler’den sonra sinemayı çok iyi bir silah olarak kullananlar Yahudilerdir. Piyanist filmindeki patates sahnesinin, filmi izleyen herkesin zihnine kazınmasında görüldüğü gibi. Film, Adrien Nicholas Brody’in canlandırdığı Wladyslaw Szpilman karakteri ile pek çok ödüle adını yazdırmıştır. İsrail Devleti’nin kuruluşunu meşrulaştırmanın yolunu vizörün ardına konumlandıran Yahudi lobileri aynı ölçekte Filistinlilerin yaşadıklarını perdenin arkasında tutmaya çalışmışlardır.

Her ne kadar Filistinlilerin sinemadaki varlıkları üzerinde uygulanan baskılar söz konusu olsa da Ürdün asıllı yönetmen Darin J. Sallam’ın ilk uzun metrajlı filmi Farha, Filistin’de günümüze dek uzanan olayların başlangıç noktasını bir kız çocuğunun gözünden anlatır.

Farha, Arapça mutluluk demek. İsminin anlamı ile müsemma sevinç dolu bir o kadar da inatçı bir kızın hikâyesi Farha. 1948 yılında Filistin’de yaşanan el-nakba (felaket) olaylarının başladığı yıllarda bir genç kızın hayallerinin nasıl bir evin kilerine kilitlendiğini gözler önüne seriyor. Kur’an eğitiminden sonra okuluna devam etmek isteyen muhtarın kızı Farha’nın, önce babası ve hocası ile sonrasında ise yaşanan olaylarla mücadelesini görüyoruz. On dört yaşındaki Farha, okumak için babasını ikna edip izin yazısını alsa da henüz okula gidemeden Filistin karışmaya başlar ve babası onun amcası ile gitmesini ister. Ancak o, babasını yalnız bırakmak istemeyince babası tarafından kilere kapatılır ve üzeri sıvanır. Filistin içindeki savaş, Farha’nın içinde hayatta kalabilme savaşına döner. Bir kapı aralığından izler savaşı Farha. Genç bir kızın hayallerinin nasıl yok edildiğini bir kapı aralığından izleyiciye sunar yönetmen.

Anne Frank’ın Holoksot sırasında ailesi ile birlikte Nazi toplama kamplarına gönderilmemek için Amsterdam’ın Prinsengatcht semtindeki bir evin gizli bölmesinde gizlendiklerinde yaşadıklarını anlattığı günlüğe bir atıf gibidir Farha. On dört yaşında iki kız çocuğu, gizlendikleri yerden felaketi izlerler. Tek bir farkla, birinin izleyip not aldığı felaket yıllarca anlatılır, filmlere, romanlara konu olurken diğerinin izlediği felaketin sesi duyulmaz. Sinemaya da uyarlanan Anne Frank’ın hatıraları popülaritesini korurken bir kapı aralığından benzer felaketleri yaşayan sevinci kursağında bırakılan bir Farha var, der gibidir yönetmen.

Anne Frank, günlüğüne şöyle yazar: “Yahudi dostlarımızı beşer onar götürüyorlarmış. Gestapo’nun elinde görmedikleri hakaret kalmıyormuş, yükleyip öküz arabalarına, Drente’deki büyük Yahudi kampı Westerbork’a yolluyorlarmış (…) Öldürüyorlar onları herhâlde. İngiliz radyosu zehirli gazla öldürüldüklerini söyledi. En kestirme ölüm bu belki. Kafam yerinde değil hiç.”

Filistinlilerin beşer onar götürüldükleri, evlerinden uzaklaştırıldıkları sahneler perdede akarken bir bir Farha’da, bu satırlarda insanın zihninden akıyor.

Filmde çarpıcı bir sahne var, Farha’yı o kilerden çıkaran bir ses. İşte o ses bizi bu satırlara götürüyor: “13 Ocak Çarşamba 1943. Dışarıda korkunç şeyler oluyor. İnsanlar evlerinden sürüklenerek çıkarılıyor ve tutuklanıyor. Küçük bir çanta ve çok az bir para almalarına izin veriliyor, eğer onlar da ellerinden çalınmazsa. Aileler parçalanıyor.”

Anne Frank’ın Bir Genç Kızın Günlüğü’nden bir kesit daha bıraktım buraya. Sinemanın ne denli bir silah olduğunu ve ölümcül darbelerle insanların zihinlerine “onu kullananlarca” nasıl yer edindiğini söylememize gereka yok zannedersem.

Hadi şimdi gözlerimizi kısıp bir kapı aralığından izler gibi Farha’nın iri gözlerinden seyredelim olup biteni, Farha şimdilerde bütün haber kanallarında ve sosyal medyada canlı yayında. Bütün Filistinli çocukların gözbebeklerinin içinde aynı korku ve endişeyle bize bakmakta.

Film Künyesi:

2021 / 92 dakika / Dram Orjinal Adı: Farha

Yönetmen: Darin J. Sallam

Oyuncular: Ali Suliman, Ashraf Barhom, Karam Taher

Ülke: Ürdün, Suudi Arabistan, İsveç