...ah şu yalnızlık
kemik gibi
ne yanına dönsen batar
Cahit Zarifoğlu
Modern dünyanın çıkmazlarından biri hâline gelen teknolojinin toplumları sürüklediği yalnızlık hissi, bazı insanlar için bir kâbusa dönüşüyor. Hikâyenin ana kahramanı Jina, çağrı merkezinde çalışan, rutinleri arasında kaybolmuş bir münzevi âdeta. Evden işe ve işten eve gidip gelirken gördüğü şey yalnızca telefon ekranına yansıyanlar oluyor. Evindeyse yalnızlıktan kurtarıcı bir ses niteliğinde, daima açık bir televizyon bulunuyor. Küçük bir oda içerisinde yaşayan Jina’nın mutfağı, salonu ve yatak odası tek bir alanda toplanıyor. Karakterimizin zihnini temsil eden bu odadaki dağınıklık da tıpkı hayatı gibi toparlanmaya ihtiyaç duyuyor. Jina, anne kaybının ardından sessiz bir yas sürecine girdiği için babasıyla da çok fazla iletişim kurmuyor. Fakat bir gün komşusunun cesedini öldükten bir hafta sonra kokusundan bulmaları, yalnızlık rutinini bozuluyor.
Jina’daki değişim beklenilen kadar hızlı olmuyor elbette. İş yerinde bir stajyere işi öğretmesi istenilince başta itiraz etse de mecburen kabulleniyor. Arkadaş canlısı, konuşkan ve heyecanlı bir karakter olan Soo-jin, Jina’nın alıştığı düzene başkaldırıyor. Öğle yemeğini birlikte yemeyi teklif etmesinin ardından aynı mekânda olsalar da tek kişilik bir yere oturan Jina, bu başkaldırıya bir süre direniyor. İnsanlarla mecbur kalmadıkça konuşmayan biri için zihninde ciddi mücadeleler veriyor. Diğer yandan, babasıyla olan iletişimini de bir ekran arkasına indirgiyor. Salona yerleştirdiği kamerayla arada sırada izlediği babasından haberdar oluyor. Dolayısıyla yanına gitmesine gerek kalmadığını düşünüyor. İçten içe annesinin ölümünden babasını sorumlu tutuyor. Kızgınlığının geçmesi zaman alıyor.
Günlük hayatının aksine çağrı merkezinde yaptığı telefon konuşmaları ise karakterin başka bir yönünü bize gösteriyor. Zaman makinesi icat edip geçmiş ve gelecek arasında yolculuk yaptığını iddia eden akıl hastası bir adam ile aralarında geçen diyalog oldukça dikkate değer.
-2002’ye geri gitsem kartı kullanamazdım, değil mi?
-Doğru efendim, henüz basılmamış olurdu çünkü.
-Geleceğe gitsem de durum yine böyle mi olur?
-Evet. Ne yazık ki henüz zaman yolcuları için bir hizmetimiz yok.
Sonradan Soo-jin’in de bu adamla konuşmasından 2002 yılına dönmek istemesinin sebebinin, Kore ile Japonya arasında oynanan dünya kupasında insanların mutlulukla birbirilerine sarılmaları ve o sıcaklığa duyulan özlem olduğunu anlıyoruz.
-O zamanlar hayat harikaydı. Bugünlerde herkes çok meşgul.
Yapay zekânın işlerini ellerinden alması tehlikesiyle karşı karşıya olan insanların mesleklerinden önce düşünmeleri gereken daha temel bir şey olsa gerek. İnsanın insana verdiği değer, sevgi, saygı ve yapay olan bir zekâda bulunmayan ne kadar insani duygu varsa…
Ölen komşusunun yerine ev boşaltılıp temizlendikten sonra yeni biri taşınıyor. Bir hafta önce öldüğünü öğrendiği komşusunun hayaletiyle konuştuğunu anlayan Jina için, yeni bir yüze alışmak da kolay olmuyor. Fakat rutin bozuldu mu bir kere devamı da bir şekilde geliyor. Taşınma esnasında karışan kablolar yüzünden televizyonu bozulan Jina’nın, zihninin içerisindeki karmaşa da çözülmeye başlıyor. Bazı bozulmalar arka planda beklenmedik değişimlere sebep oluyor.
İlk yönetmenlik denemesi için oldukça başarılı bir filmle karşımıza çıkan Hong Sung Eun, hayaletler, aile kavramı, yas ve modern zamanda yalnızlık sorunsalı üzerine bizleri derin sorgulamalara itiyor.
Bütün bu yalıtılmışlık hâlinden kurtulmak isteyen Jina, ilk olarak Soo-jin’i arayıp ondan özür diliyor. Ardından yeni komşusuyla iletişim kurmaya başlıyor. Babasının aramasını ilk çalışında açması ise onun şaşırmasına, hikâyenin ise tersine dönmesine sebep oluyor.
Jina’nın tercih ettiği yalnızlıkla mecbur kaldığı yalnızlık arasındaki boğuşmaları, modern dünyanın da bu kavramı çok çabuk kabullendiğini gözler önüne seriyor. Çevresindekilerin bu yalnızlığa bir itirazının olmaması, kaybolup giden hayatların ve bir başına ölen insan yığınlarının arasında, bizlere de eşsiz bir seyir tecrübesi yaşatıyor.
Film Künyesi:
2021 / 1 saat / Dram
Orjinal Adı: Honja Saneun Saramdeul
Yönetmen: Hong Sung-eun
Oyuncular: Gong Seung-yeon, Seo Hyeon-woo, Jung Da-eun
Ülke: Güney Kore