İşte O Sahne!

“Paşa! Mekke ve Medîne pâdişâhlığı Server-i Kâinât’ın evlâd-ı kirâmı elindedir. Ben o memleketi asker ile varıp almadım. Onlar, kendi kemâlât, hüsn-i edeb ve ihsânlarından dolayı İslâm birliği yolunda bana itaat eylediler. Bu izzetin mükâfâtı üzerime vâcibdir. Hak Teâlâ’ya gece gündüz şükrederim ki o mübarek beldelerde okunan hutbelerde ismim yâd olunur. Bu seâdeti cihan pâdişâhlığına değişmem! Bu itibarla Harameyni’ş-Şerîfeyn’in halkına ne lazımsa esirgemeyesin! Ve sakın ola, o iki mübarek beldenin umûruna müdâhale etmeyesin!

Yavuz Sultan Selim*

*Yavuz Sultan Selim, Osmanlı İmparatorluğu’nun dokuzuncu padişahı olup, babası sekizinci Osmanlı padişahı II. Bayezid’dir. “Hâdimü’l-Haremeyni’ş-Şerîfeyn”, “İki Kutsal Caminin Hizmetkârı” ünvanına sahiptir. 1512–1520 yılları arasında süren 8 yıllık saltanatında imparatorluğu muazzam bir hızla genişletmiştir. “Biz bunca meşakkate alkış uğruna katlanmadık, halis niyetimiz rıza-i ilahidir.” diyen Yavuz Sultan Selim, hükümdarlığı döneminde hedefini ve faaliyetlerini Türk-İslam dünyası üzerine yoğunlaştırmıştır. Devrinde Anadolu’da birlik sağlanmış, Osmanlı nezdinde İslam dünyası aleyhine faaliyet yürüten Safevi Devleti yenilgiye uğratılmış ve Memlük Devleti’ne son verilmiştir. Yukarıdaki metin Yavuz Sultan Selim’in, Mekke ve Medine kazaskerliğini verdiği Pîrî Paşa’ya hitaben yaptığı konuşmadan alınmıştır.