İslam Penceresinden Kadın

Diyanet İşleri Başkanlığı

İslam tarihi boyunca Müslüman kadınlar yaşadıkları toplumun parçası olmuş, farklı alanlardaki gayretleri ile iz bırakmışlardır.

Birini diğerinden ayırt etmenin, rekabetçi bir söylemle kadın ve erkeği karşı karşıya getirmenin, dinden onay alma imkânı yoktur.

Efendimizin, kendisine gelen vahyi Erkam’ın evinde gizlice toplanıp anlattığı günlerde İslam’ı öğrenmek üzere her türlü tehlikeye ve tehdide rağmen o eve gelenler arasında kadınlar da vardı.

İslam, kadının yaratılıştan getirdiği fakat zaman içinde mahrum bırakıldığı değer ve haysiyetini yeniden kendisine teslim etmiştir.

İslam ile kadına verilen değer, kendisine hak etmediği hâlde sonradan lütfedilmiş olmayıp aksine doğuştan mevcut olan bir hakkın tanınmasıdır.

İslam, kadını mülkiyet sahibi olma, malı üzerinde tasarrufta bulunma, hukuki her türlü muameleyi yapma gibi sosyal hayatın içerisinde var olacağı tüm durumlar için hak sahibi kılmıştır.

Kur’an ayetleri, hadis-i şerifler ve Efendimizin (s.a.s.) uygulamaları, daha sonraki dönemlerde âlimlerin görüşleri kadının eğitiminin olmazsa olmaz bir konu olduğunu ortaya koymaktadır.

İslam dini kadını, erkeği, genci, yaşlıyı ayırt etmeksizin üretmeye, çalışmaya teşvik eder.