Bu akşam sen diyeceğim, çünkü herkese değil de her birinize hitap etmenin tek yolu bu olabilir.
Ekranın önündesin ve ben seni tanımıyorum ama varlığını hayal etmekten kendimi alamıyorum.
Çocukların var, belki iki, belki de yok. Her neyse, geç oldu ve yorgunsun.
Bugün işe gittin, ev işlerini yaptın, zevk ve kısıtlamalardan nasibini aldın. Ya da minikleri aktivitelerine götürdün, danstan tenise, piyanodan seramiğe mekik dokudun. Saniyeleri saymaktan ve artık gelmeyecek olanı beklemekten başka hiçbir şey yapmamış da olabilirsin.
Belki evde yalnızsın ya da yalnız olmak isterdin. Ya da yanında biri var, o kadar iyi tanıdığın biri ki artık onu olması gerektiği gibi sevmek için çaba bile göstermiyorsun.
Salonda televizyonu gücendirmemek için ışık loş. Yarını düşünüyorsun, erken kalkacaksın, bir sonraki tatilini, gideceğin kitapçıları, gözüne çarpan bir meslektaşını, hazırlaman gereken yemekleri, artık yanında olmayan babanı düşünüyorsun.
Yatağını düşünüyorsun, büyüğün sınavlarını, küçüğün ödevlerini, beslenmeni, kalbini, banka hesabını, hayatın bir roman olmadığını…
Bu gece anlattığımız, her şeyin düzenine karşı savaşan ve öfkelenen aynı büyü hikâyelerine kulak verdin. Nihayetinde sana verebileceğim hiçbir sonuç veya özel bir bilgi yok. Ben de senin gibiyim, kendime de tekrarladığım şu zavallı gerçeği saklıyorum:
Zamanını boşa harcama!
Gücünü ucuza satma!
“Bu da böyle, ne yapalım.” veya “Yapacak bir şey yok.” gibi cümlelere inanma!
Kendini mümkün olduğunca neşe için sakla!
Sadece bir hayatın var: Onu savun!
*Bu program Büyük Kitabevi anlamına gelir. Fransa’nın France 5 kanalında yayınlanmaktadır. Programa katılan şair ve yazarlar, programa özel yazdıkları metinleri seslendirmektedirler. Yukarıdaki metni yazan ve seslendiren kişi, Nicolas Mathieu’dur.