Günlerin ötesinde olmalı insan. Günlerin ve gündemlerin.
Zaman beni yükseltse semaya ve yorgun kanatlarına binerek uzansam evrenin derinliklerine. İstediğim bir zaman dilimine gitmem mümkün olsa.
Gerektiğinde aklı terk etmeli, hiçbir şey mâni olmamalı buna; marifet, nerede terk edeceğini bilmektir. Esas olan kalbi terk etmemektir. Kalp terk edilmeye görsün, dünyanın pusulası şaşar da unutur dönmeyi.
Elde toplananlara zenginlik, gidenlerle de fakirlik olmaz. Kitabın kavlince her şey bir sınanmadır. Varlık da yokluk da birdir bilene.
Bir asanın ucunda müjdeler getiren Nebi’nin eşiğinde bekler durur Kudüs…
Ah Medine… Varlığımın her daim hasret kaldığı, özlem duyduğu şehir. Ruhumun hicret edip yüreğimin muhacir kaldığı şehir.
Aziz ve güzel şehir… Peygamber şehri bu şehir. Onun kokusu sinmiş her karışına, taşında toprağında onun izleri var.
Cennet… Gözlerimiz ve kulaklarımızın görüp işitmekten aciz kaldığı, hayal gücümüzün sınırlarını ne kadar zorlarsak zorlayalım aslını tam olarak idrak edemeyeceğimiz, eşsiz nimetlerle, güzelliklerle dolu sonsuz esenlik yurdu.