Ayaküstü Sorular

1- Ömür dediğin…

Bir senedir. Hayır hayır. Bir gündür. Belki de… Bir andır. Bir gülümseyiş kadardır.

2- Hayatınızda olmazsa olmaz dediğiniz üç şey?

Yazmak. Bir dostla kahve içmek. Yeniden yazmak.

3-Bir koku var sizi çocukluğunuza götüren, o koku nedir?

Küflü peynir ve kokusu.

4-Şimdiki mesleğinizi yapmasaydınız ne yapmak isterdiniz?

Son zamanlarda çocuk kitapları editörü olan dostlarımı kıskanmaya başladım.

5- O kitabın/öykünün kahramanı sizi neden çok etkiledi?

Tolstoy’un, İvan İlyiç’in Ölümü’nün kahramanı İvan İlyiç beni çok etkiledi. Öleceğini anladığı andan itibaren doğru mu yoksa yanlış mı yaşadım, sorusuyla cebelleşti. İçten içe yanlış yaşadığını biliyordu. Çok acı çekiyordu. Hem öleceği için hem de yanlış yaşadığını hissettiği için…

6-Özlemek deyince aklınıza ilk gelen?

Özlemek çağımız insanının uzağına düştüğü bir şey. Doğrusu özlemeyi özlemiş olabiliriz. Mahrumiyetler insanı insan eder. İmkânlar ise bunaltır.

7- Mevsimlerden hangisi?

İlk veya son! Ama illaki bahar!

8- Hayatınızda “bu benim kırılma noktam” diyebileceğiniz bir ânınız...

12 Aralık 1994 günü Dergâh dergisine ilk öykümü göndermiştim. Öykü 1 Ocak 1995’te çıkmıştı.

9-Tarihte bir olaya şahitlik etme imkânınız olsa, hangi olayı seçerdiniz?

Jeanne Darc’ın yargılanışı…

10- Cevabını çok merak ettiğiniz bir soru?

“Neden benim cevabını merak ettiğim bir soru yok?”

11- Kederlendiğinizde yaptığınız şey?

Yürümek.

12- Hayatta rafa kaldırdıklarınız?

Öykü tarihi yazma isteğim söndü.

13- Rol modelim dediğiniz kişi?

Olmadı.

14- En sevmediğiniz özelliğiniz?

İncinmesin diye onaylamak.

15- Ruhunuz nereli?

Ruhum, çocukluğumun evlerinden birinde yaşıyor. O eve ait. Kıbrıs, Karaman, Sarayönü, Sivas olabilir. Bu şehirlerdeki evlerimizden birisinde olabilir.

16- Geçerken gördükleriniz…

Dünyanın bir yerinde, insanlar çaresizce kıvranırken hemen yanı başlarındaki ülkede, her şeyden habersiz, keyifle TV izleyen mutlu insanları eş zamanlı olarak gösteren bir sistem geliştirmek isterdim. Dünyada herkes aynı anda birbirini görebilecek. Bu sistem dünyada bir şeyleri değiştirirdi. Sosyal medyanın adı da “utandırma servisi” olabilir.

17- Bir notunuz var mı?

“Güzel günler göreceğiz, güneşli günler…” diyen şaire bir notum var: Hayatımda beni çok mutlu eden şey yağmurlu günlerdir. Güzel günler göreceğiz, yağmurlu günler…