Çay

DOĞU TÜRKİSTAN

M. Ketren UYGHUR

Çayın anlamı kültürden kültüre değişir. Uygur kültüründe de çay çeşitli anlamlar taşır. Onlardan bazıları şöyledir:

Çay Oynamak: Uygur kadınları veya kızları arkadaşlarıyla bir araya toplandıklarında bir yandan çay içip diğer yandan birbirleriyle hasret giderip sohbet ederler. Bu etkinliğin adına “çay oynamak” adını vermişlerdir. Duruma göre ayda bir ya da on beş günde bir yapılır. Örneğin bugün kızlarla çay oynuyoruz, dendiğinde bir kızlar etkinliği olacağı anlaşılır.

Çay İçirmeye Gelmek: Bu tabir Uygur kızlarının evine istemeye gidildiğinde kullanılır. Bir kıza çay içirilmiş denildiğinde o kızın sözlendiğini ve yakında düğünü olacağını anlarız.

Çaya Gitmek: Bir Uygur evinde cenaze olduğunda akrabaların veya komşuların cenaze evini ziyarete gitmesine “çaya gitmek” denilir. Bu, cenaze evinin derdine ortak olmak demektir. Örneğin falanca kişinin evine çaya gittik dendiğinde o kişinin evinde bir musibetin olduğunu anlarız.

O yüzden Doğu Türkistan’da çay gibi yaşanır günler, kâh açık kâh demli, bazen sade bazen şekerli ve paylaştığın kişi ekler lezzeti.

TÜRKİYE

Enes YİĞİT

Çay özellikle seven kişiler tarafından asla bırakılamayan en önemli içeceklerden biridir. Belki de yerine başka hiçbir içeceğin geçemeyeceği kadar büyük ve derin anlamlara sahiptir. Özellikle çay içerken dostlarla yapılan sohbetler bir başka olur.

Çay komşuluğun, muhabbetin, samimiyetin bir simgesidir. Ortamı ısıtır. İnsanları kaynaştırır. Demlenmesini beklerken sabrı öğretir. Her hâlükârda insan hayatının en derin parçalarından biridir.

İTALYA

Semanur AYDOĞAN

Kültürümüzde önemli ve simgesel bir değere sahip olan çay, toplumun çoğunluğu tarafından millî içeceğimiz olarak kabul görür. Çayın bu denli popüler olmasının sebebi sadece lezzetinden kaynaklanmadığı gibi bilhassa üstlendiği bir arada tutuculuk rolüdür. Yurt dışında yaşayan biz Türklerin vazgeçilmez içeceğidir diyebilirim. Özellikle akşam sohbetlerimizin olmazsa olmazıdır. Öyle ki sevdiklerimizle beraber bir semaver etrafında toplandığımızda bize eşlik eden en güzel muhabbet ehli çaydır. Özellikle kalabalık ortamlarda sıkça tercih edilen, yaz sıcaklarında içimizdeki harareti alan, kış aylarının soğuğunda içimizi ısıtan faydalı bir meşrubattır.

Sonuç olarak geleneklerin birer birer kaybolmaya yüz tuttuğu, kültürel simgelerin bilinçli ya da bilinçsiz unutulduğu bu zamanda belki biraz abartı gelecek ama bizi biz yapan kıymetli değerlerimizdendir çay.

SURİYE

Alshımaa HIDAR

Çay kelimesi, üzerinde çok fazla düşünmediğimiz bir kelime. Ama o kadar hayatımızla iç içe olmuş ki. Kaynaklarda ilk olarak Budist-Asya toplumlarında yaygınlaştığı aktarılan çay; Çin, Tibet ve Japonya’da VIII-X. yüzyıllar arasında ihraç maddesi olarak kullanılmış. Hristiyan ve Müslüman toplumlar çayla daha sonra tanışmış.

Çay dediğimiz zaman -tabii ki- bu salt bilgiler aklımıza gelmiyor. Çünkü çay deyince sıcak ortamlar kafamızda canlanıyor; ailece yapılan kahvaltılar, akşam yemeğinden sonra çay eşliğinde yapılan aile sohbetleri, dostların çay içerek dertleşmesi, komşunun, akrabanın çayı demle geliyorum, demesi aklımıza geliyor.

Bir de soğuk kış günlerinde aileden birileri hastalandı mı nineler hemen kış çayı demlerler, hasta kişiye içirirler şifa niyetine.

Sözün özü çay, kültürümüzün ayrılmaz bir parçasıdır; toplumumuzun simgelerinden biridir. Hem mutlu hem de dertli günlerimize şahitlik yapan bir içecektir.