İnsanoğlunun birbirine zıt arayışları ve beklentileri vardır. Hem sonsuzluk arayışı içindedir hem de her şeyin bir yerde son bulması arzusunda.
Allah insanın cüzi iradesini kısıtlamazken gücünü sınırlamış. Bu yüzden Allah, insanları güçlerinden değil iradelerinden yani niyetlerinden sorumlu tutmuştur.
Bilim ile din arasında bir çatışma yoktur. Çatışma, bilim ile din üretmeye kalkışanlar ile dini bilim gibi görenler arasındadır.
Evrenin bir başlangıcı var. Bir başlangıç varsa bir başlatıcının olması da kaçınılmaz.
Neden ilk yaratmada toprak seçilmiş?
Pratiğe yansımayan iman, inançsızlık değilse de inanca karşı açık bir kayıtsızlık.
Bilesin ki dünya iki gerçeklik üzerine kurulmuştur: Çatışma ve dayanışma. Düzen de bu ikisinin dengelenmesidir.
Sürekli kendi etrafında dönen insan, problemlerden kurtulamadığı gibi aksine, sorunları büyüten bir hâle bürünür.