Yağmurun Şarkısı

Seher vakti iki hurma ağacıdır gözlerin

Ya da iki balkon ayın terk ettiği

Güldüğünde gözlerin bağlar yaprak açar

Nehirde aylar gibi dans eder ışıklar

Bir kürekle hafifçe titretilen, seher vaktinde

Sanki nabzı atıyor gözlerinin derinliklerinde, yıldızların

Şeffaf bir acıdan boğuluyorlar sisin içinde

Akşamın ellerini üzerine saldığı deniz gibi

Kışın sıcağını barındıran sonbaharın titreyişi

Ölümü, doğumu, karanlığı ve aydınlığı

Ve ağlamanın titreyişi bütün ruhumu uyandırır

Vahşi bir mutluluk kucaklar gökyüzünü

Coşkusu gibi bir çocuğun aydan ürktüğünde

Sanki gökkuşağı yudumluyor bulutları

Damla damla eriyorlar yağmurda

Kıkırdıyor çocuklar asma bahçelerinde

Ağaçlardaki kuşların sessizliğini okşuyor

Yağmurun şarkıları

Yağmur

Yağmur

Yağmur

Akşam esnedi ve bulutlar hâlâ

Siliyor gözlerinden ağır ağır dökülenleri

Sanki bir çocuğun uyumadan evvel:

Bir yıl önce uyandığında bulamadığı annesini

Arayışına rağmen yana yakıla

Demişlerdi ya ona: “Yarından sonra gelecek...”

Dönmesi gerekirdi diye sayıklayışı gibi

Ve fısıldarsa dostları annesinin orada olduğunu

Tepenin yamacında ölülerle uyuduğunu

Toprağını kurutup içerek yağmuru;

Ağları toplayan hüzünlü bir avcı gibi

Şarkıları ayın battığı yere dağıtarak

Yağmur…

Yağmur…

Biliyor musun yağmurun hangi hüznü yolladığını?

Ve yağmur döküldüğünde olukların nasıl hıçkıra hıçkıra ağladığını?

Bir başına kaybolmuş hisseder oracıkta

Sonu gelmeyen kan misali, açlık misali

Aşk gibi, çocuklar gibi, ölüler gibi

Bu yağmur!

...

* Bedr Şâkir es-Seyyâb, 1926 yılında Irak’ın küçük bir köyü olan Ceykur’da dünyaya geldi. 24 Aralık 1964’te Kuveyt’te vefat eden Bedr Şâkir tüm zamanların en etkili şairlerindendir. Eserleri ondan fazla dile çevrilmiştir.