Ömür Dediğin...
Olabilecek milyonlarca kardeşiniz arasından seçilmiş bahtı açık bir kul olmak
Şimdi orada olsaydım dediğiniz yer...
Kâbe’nin altın kapısının sağında, Sultan Ahmet’in Tamir Kitâbesi’nin önünde iki elim Kâbe’nin kara örtüsünde dua ediyor olmak isterdim.
Hayatınızda “bu benim kırılma noktam” diyebileceğiniz bir ânınız…
1978 yılının Mayıs ayında, İstanbul Kadıköy Selami Çeşme Camii’nden gelen sabah ezanını duyup namaz kılmaya karar verdiğim an.
Mevsimlerden hangisi?
Dördü de.
Tarihte bir olaya şahitlik etme imkânınız olsa, hangi olayı seçerdiniz?
Hz. Peygamber’in Medine’den Mekke’ye dönüşüne ve Kâbe’nin huzuruna girişine şahit olmak isterdim.
Cevabını çok merak ettiğiniz bir soru...
İnsanlar neden bu kadar gafil?
Kederlendiğinizde yaptığınız şey...
Abdest alıp namaz kılmak.
Özledikçe okuduğunuz bir kitap...
Babam Cemil Meriç, kendi kitabım.
Hayatta rafa kaldırdıklarınız...
Televizyondaki haber ve belgesel dışındaher tür yayın.
Rol modelim dediğiniz kişi...
Kadınlardan annem, erkeklerden Muzaffer Ozak Efendi.
En sevmediğiniz özelliğiniz...
Yeterli empati yapamamam.
Hiç büyük konuştunuz mu?
Evet, konuştum ve konuştuğum için gerçekleşmedi.
Açık kapı bırakır mısınız?
Daima.
Bam teliniz...
İslam’ın yanlış anlaşılması.
Geçerken gördükleriniz...
Dünyayı çok beğenmekle birlikte ahireti de merak ediyorum.
Kahvenizi nasıl içersiniz?
Hiç kahve içmem.
Nerelisiniz?
Halis muhlis İstanbulluyum.
Bir notunuz var mı?
Hayat bir kum saati; üstteki haneden aşağıya düşen kum tanelerinin kıymetini ve geri dönüşünün olmayacağını çok iyi bilerek yaşamanızı tavsiye ederim.